Araştırma Konuları

Dikkatin Kontrolü

Dikkatin Kontrolü

Bilişsel kontrol, görev ile ilgili bilişsel süreçleri/davranışları sürdürmek; göreve ile ilgisiz olanları ise durdurmaktır. Bilişsel kontrol her zaman mükemmel çalışmaz.

            Stroop görevi bilişsel kontrolün mükemmel olarak çalışmadığı bir koşul sağlar. Stroop görevinde uyarıcı olarak çeşitlik renklerde yazılmış kelimeler sunulur ve katılımcılar uyarıcının rengine tepki verir. Kelimenin anlamı görev ile ilgisiz olmasına rağmen dikkat filtresi dışında bırakılamaz ve verilen cevapları etkiler. Stroop görevi bize seçici dikkatin kontrolünün hangi durumlarda nasıl çalıştığını araştırmak için bir fırsat sunar.

            Seçici dikkatin kontrolü işleminin nasıl ve ne zaman tetiklendiği, kontrolün hangi koşullarda gerçekleştiği, hangi koşullarda ortadan kalktığını hem sağlıklı bireylerde hem de hasta popülasyonlarında araştırılmaktadır. Dikkatin kontrolünün farklı uyarıcılara genellenebilen kapsayıcı bir sistem mi yoksa spesifik uyarıcılarla çalışan sınırlı bir sistem mi olduğunu incelenmektedir. Bu konu tepki süresi analizlerinin yanında, hareketin izi ve yapay sinir ağı modelleri kullanılarak irdelenmektedir.

Projeler:

  • TÜBİTAK 1001 Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Projelerini Destekleme Programı (Proje No: 113K530) – Proje Başlığı: “Uyumluluk Oranı Etkilerinin Altında Yatan Bilişsel Süreçlerin İncelenmesi”
  • TÜBİTAK 1001 Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Projelerini Destekleme Programı (Proje No: 116K368) – Proje Başlığı: “Uyarıcı Düzeyi Uyumluluk Oranı Etkisinin Resim-Kelime Doğrulama Görevi ile İncelenmesi”
  • TÜBİTAK 1001 Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Projelerini Destekleme Programı (Proje No: 218K284) – Proje Başlığı: “Bilişsel kontrol süreçlerinin tepki hareketinin gözlemlenmesi yoluyla incelenmesi.”
Araştırmacılar
  • Doç. Dr. Nart Bedin Atalay
İlgili Dersler
  • PSİ 320 Bilişsel Psikoloji
  • PSİ 428 Dikkat Süreçleri
  • PSİ 461 Bitirme Projesi I
  • PSİ 462 Bitirme Projesi II

Dopamin Modülasyonunun Dikkat ve Adaptif Davranış Üzerindeki Etkisi

Dikkat, bir ve aynı uyarıcı koşulları altında birden farklı şekilde davranmamıza aracılık eden, yani davranış kontrolünde esneklik ve duruma göre uyarlanabilirlik sağlayan bir süreçtir. Laboratuvarımızda meyve sineği Drosophila melanogaster kullanılarak dopaminin dikkate, davranış çeşitliliğine ve bireylerarası farklılıkların ortaya çıkmasına nasıl aracılık ettiğini araştırıyoruz.  Araştırmalarımızın nihai hedefi, çocuk ve ergenlerde sık rastlanılan dikkat bozukluğu sendromları için translasyonel bir hayvan modeli elde etmektir.

Translasyonel nörobilim, yeni nesil genetik müdahale ve görüntüleme yöntemlerini kullanır, ve geleneksel yaklaşımlara göre daha yüksek seçicilik ve deneysel kontrol imkanı sağlar.  Meyve sineği genom dizisi elde edilen ilk hayvandır; genlerinin %80’i insanlarla ortaktır.  Meyve sineği genomundaki 4 dopamin reseptörünün üçü insan genomunda da bulunur, ve benzer işlevlere aracılık eder.    Deneysel çalışmalarımızda, dopamine tip 1 ve tip 2 reseptör mutasyonlarının uyarıcı ve davranış seçimlerini nasıl etkilediğini test ediyoruz. Daha sonra, mutasyonların etkisini belirli nöronlarda sınırlayarak, adaptif, esnek davranış kontrolünde rol oynayan beyin devrelerini bulmayı amaçlıyoruz. 

İlgili projeler:

  • TÜBİTAK Sosyal ve Beşerî Bilimler Araştırma Destek Grubu (Proje No: 114K826) – Proje Başlığı: “Meyve Sineği Drosophila Melanogaster’da Dikkatin Dopaminerjik Modülasyonu”
  • TÜBİTAK Sosyal ve Beşerî Bilimler Araştırma Destek Grubu (Proje No: 121K252) – Proje Başlığı: “Meyve Sineği Drosophila Melanogaster'da Güdümlü Davranışların Sebatlılık/Esneklik Dengesinin Dopaminerjik Modülasyonu.”

 

Araştırmacılar
  • Prof. Dr. Münire Özlem Çevik
İlgili Dersler
  • PSİ 220 Öğrenme psikolojisi
  • PSİ 320 Bilişsel psikoloji
  • PSİ 322 Biopsikoloji
  • PSİ 429 Davranış nörobiyolojisi

Afetlere Karşı Bireysel ve Toplumsal Dayanıklılık

Dayanıklılık bir sistemin ve onu oluşturan parçalarının önemli temel işlevlerinin korunumunu, onarımını veya gelişimini sürdürmek yoluyla, tehlikeli bir olayın etkilerini zamanında ve etkili bir biçimde öngörme, karşılayabilme, uyum sağlama ve iyileşme becerisi olarak tanımlanmaktadır. Dayanıklılık süreçleri, bireylerin ve toplumların afetlerden daha etkili toparlanmasına, afet zararlarını azaltmasına ve iyileşmesine olanak sağlayabilir. Bu nedenle, afet sonrası dayanıklılık kapasiteleri üzerine araştırmalar önem kazanmaktadır. Araştırma ve Teknolojik Geliştirme için 7. Çerçeve Programı teması altında Avrupa Birliği Komisyonu tarafından desteklenen “Building Resilience amongst Communities in Europe (emBRACE)” projesi kapsamında dayanıklılığın farklı disiplinler tarafından ve farklı boyutlarda incelenmesi hedeflenmektedir. Doğa kaynaklı afetlere karşı dayanıklılığı değerlendirmeye yardımcı olacak gösterge sistemlerinin geliştirilmesi, farklı kültürlerde test edilmiş kavramsal bir dayanıklılık çerçevesinin oluşturulması ve çeşitli paydaşlar arasında ağların kurulmasını sağlayarak bilgi paylaşımının güçlendirilmesi projesinin amaçları arasında yer almaktadır.

İlgili Projeler:

  • FP7-ENV-2013-1 – emBRACE – 283201 – Building Resilience amongst Communities in Europe
  • TÜBİTAK 1001 Deprem Araştırmaları Özel Çağrı (Proje No: 121K636) – Proje Başlığı: “Depremlere Karşı Psikososyal Dayanıklılık: İstanbul İlinde Hazırlıklı Olmayı Artırmaya Yönelik Bir Müdahale Çalışması”

 

Araştırmacılar
  • Doç. Dr. Gözde İkizer
  • Prof. Dr. Ayşe Nuray Karancı
İlgili Dersler
  • PSİ 455 Klinik Psikoloji
  • • PSİ 456 Afet ve Travma Psikolojisi

Afete Hazırlık

Son yıllarda tüm Dünya’da afetlerin sayısı hızla artmaktadır. Bu da bireylerin ve toplumların afetlere daha iyi hazırlıklı olmasını gerektirmektedir. Bölümümüzde afete hazırlık konusunda çeşitli araştırmalar yürütülmektedir. Bunlar arasında başlıca iki proje bulunmaktadır. İlk olarak, Avrupa Birliği 7. Çerçeve Programı dahilinde yürütülen “Toplumların Bir Krize Karşı Daha İyi Hazırlanması için Araçlar, Yöntemler ve Eğitim (TACTIC)” projesi, terörizm, seller, salgın hastalıklar ve depremleri içeren büyük ölçekli ve sınır ötesi afetlere hazırlığı artırmayı hedeflemektedir. Buna yönelik olarak, proje kapsamında bilgilenme için uygulama örnekleri kataloğunu ve halkın/kurumların depremlere karşı hazırlıklı olmasını değerlendirmesini ve hazırlığını arttırmasını hedefleyen iki öz değerlendirme aracını içeren bir çevrimiçi platform geliştirilmektedir. Ayrıca, afete hazırlık konusu ile ilgili olarak, ülkemizde T.C. Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı tarafından 2013-2017 yılları arasında 9 milyonun üzerinde katılımcı ile gerçekleştirilmiş olan Afete Hazır Türkiye Projesi’ne yönelik olarak ODTÜ ve Başkent Üniversitesi ile işbirliği içinde bir izleme ve değerlendirme çalışması yürütülmektedir.

İlgili Projeler:

  • FP7-SEC-2013-1 – TACTIC – 608058 - Tools, Methods and Training for Communities and Society to Better Prepare for a Crisis T.C. Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı - Afete Hazır Türkiye Projesi
  • T.C. Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı - Afete Hazır Türkiye Projesi
Araştırmacılar
  • Do. Dr. Gözde İkizer
  • Prof. Dr. Ayşe Nuray Karancı
İlgili Dersler
  • PSİ 455 Klinik Psikoloji

Travma ve Psikososyal Etkileri

Psikolojik travma ve ruh sağlığı alanındaki çalışmalar, travmatik olayların çeşitli psikososyal sorunlar ile ilişkili olabileceğini göstermektedir. Uzun yıllardır devam eden çalışmalar, travmatik olay yaşamanın psikopatolojik sonuçlar ile ilişkili olabileceği bulgusunu tekrarlayan biçimde ortaya koymuşlardır. Bununla birlikte, araştırmalarda, travmatik olaylar sonrasında bireylerin olayla baş etme sürecinde ve sonrasında, sadece olumsuz etkileri değil, psikolojik açıdan olumlu etkileri de rapor ettikleri görülmüştür. Bölümümüzde çeşitli travmatik olayların bireyler üzerindeki olumlu ve olumsuz etkilerine odaklanılan projeler ve çalışmalar sürdürülmektedir. Stres verici etkenlere kronik olarak maruz kalan gruplar arasında yer alan haber kameramanları ve ayrıca, terörizmin etkilerine maruz kalan bireyler gibi farklı gruplarla yürütülen çalışmalarda, travmatik olayların geniş bir aralıktaki etkileri ele alınmaktadır. Dünya Bankası - GFDRR (Global Facility for Disaster Reduction and Recovery) ve ODTÜ Afet Yönetimi Araştırma ve Uygulama Merkezi işbirliği ile sürdürülen Çevrimiçi Doğal Afet Risk Yönetimi Sertifika Programı kapsamında 2014 yılında bir Psikososyal Destek kursu geliştirilmiş olup, halen uygulanmaktadır.

İlgili Projeler:

  • Çevrimiçi Doğal Afet Risk Yönetimi Sertifika Programı (Dünya Bankası - GFDRR (Global Facility for Disaster Reduction and Recovery) & ODTÜ Afet Yönetimi Araştırma ve Uygulama Merkezi)
  • Haber kameramanlarında travma sonrası stres, gelişim ve dayanıklılığın incelenmesi
  • Terör saldırıları sonrası travma sonrası gelişim ve psikolojik dayanıklılığın araştırılması
Araştırmacılar
  • Doç. Dr. Gözde İkizer
  • Prof. Dr. Ayşe Nuray Karancı
İlgili Dersler
  • PSİ 455 Klinik Psikoloji

Görsel Algı ve Hareketin Kontrolü

Masanın üzerindeki bir bardak çaya uzanıp içmek, bir kapıya yönelip kapıyı açmak, kırmızı ışıkta önümüzdeki araca çarpmadan durmak gibi birçok davranışı, günlük hayatımızda çoğu zaman hiç zorlanmadan gerçekleştiririz. Ancak, bu davranışlarımızın altında karmaşık bilgi işlem süreçleri yatmaktadır. Tüm bu davranışlarımız: (1) duyu organlarımız yoluyla çevreden bilgi edinmeyi; (2) edinilen bilgilerin işlenmesi ve birleştirilmesini ve (3) bu bilgileri kullanarak davranış için gereken motor hareketleri gerçekleştirmek üzere uzuvlarımızı koordineli bir şekilde çalıştırmayı gerektirir. Tüm bu davranışları başarı ile gerçekleştirmemiz, nesnelere yaklaşma hızımızı doğru bir şekilde kontrol etmemiz ile mümkündür. Yaklaşma hızının doğru bir şekilde kontrol edilmesi ise optik akış (the optic flow) içerisindeki göreve özgü bilgilerin (task-specific information) tespiti ve bu bilgilerin kullanıldığı kontrol stratejilerinin geliştirilmesini gerektirir. Bu projede, “seyir halindeyken yol üzerindeki bir engele çarpmadan yavaşlayarak durma” görevi bağlamında, yaklaşma hızının kontrolünde kullanılan optik değişkenler ve bu değişkenlere bağlı kontrol stratejileri ayrıntılı bir şekilde incelenmektedir.

İlgili Projeler:

  • TÜBİTAK 3501 Ulusal Genç Araştırmacı Kariyer Geliştirme Programı Proje No: 114K344 Proje Başlığı: Yaklaşma Hızının Görsel Kontrolü: Optik Değişkenler ve Kontrol Stratejilerinin Araştırılması
  • TÜBİTAK 1001 Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Projelerini Destekleme Programı (Proje No: 121K255) – Proje Başlığı: “Yaklaşma Hızının Görsel Kontrolünde Algısal Kısıtların Göreve, Taşıt Dinamiklerine ve Çevresel Koşullara Bağlı Değişiminin İncelenmesi”
Araştırmacılar
  • Dr. Öğr. Üyesi Didem Kadıhasanoğlu
İlgili Dersler
  • PSİ 320 Bilişsel Psikoloji
  • PSİ 421 Bilişsel Nörobilim: Beyin ve Davranış
  • PSİ 423 Duyum ve Algı
  • PSİ 472 Görsel Algı

Yakın İlişkilerde Bağlanma, Çatışma ve Duygu Düzenleme

Bağlanma kuramına göre her çocuk ona temel bakımı veren kişi ile ilişkisinin kalitesine göre (örn, çocuğun ihtiyaç duyduğu zamanlarda ulaşılabilir olması ve ihtiyaçlarına duyarlılık göstermesi) olumlu ya da olumsuz içsel benlik ve başkaları modelleri geliştirirler. Yapılan araştırmalar bağlanma örüntülerinin, insanların duygularını, davranışlarını ve sonuç olarak ilişkinin kalitesini belirlemede çok önemli bir faktör olduğunu göstermektedir. Bu çalışmada farklı ilişki türlerinde (örneğin, evlilik, arkadaşlık ve romantik ilişkiler) ve farklı kültürlerde benlik ve bağlanmanın duygular, sosyal beceriler, çatışma çözüm stratejileri, mutluluk ve ilişki uyumu üzerindeki etkisi incelenmektedir.

İlgili Projeler:

  • Bağlanma, Sosyal Beceriler, Arkadaşlığın Kalitesi ve Mutluluk: 3 Farklı Kültürde Model Karşılaştırması (“Parental Attachment, Social Skills, Friendship Quality and Happiness: Test of a Model in Three Cultures”; Proje Yöneticisi: Melikşah Demir, Department of Psychology, Northern Arizona University, Flagstaff, AZ, USA) 
İlgili Dersler
  • PSİ 210 Sosyal Psikoloji

Trafikte ve Ticari Havacılıkta İnsan Faktörü

İnsan, doğası gereği hata yapmaya meyillidir. Bu hatalar çoğu zaman kazaya yol açmasa da güvenliği ciddi anlamda etkilemektedir. Bu duruma, araba kullanırken sinyal vermek yerine fark etmeden silecekleri çalıştırmak, her gün ev ve işyeri arasında aynı rotayı kullanırken rotanızı değiştirdiğinizde fark etmeden eski rotaya yönelmek, dalgın yürürken gelen arabaları fark etmemek, karşıya geçişlerde trafik ışıklarını önemsememek gibi birçok örnek verebiliriz. Peki, en güvenli ulaşım şekillerinden biri olan havayolu taşımacılığında hatalarla karşılaşılabilir mi? Evet. Doğası dolayısıyla insanın içerisinde bulunduğu her sistemde hatalarla karşılaşmak mümkündür. Her hata kazaya yol açmasa da güvenliği artırmak amacıyla hem insan hataları hem de buna etki eden psikolojik faktörlerin araştırılması büyük önem taşımaktadır. Bu konuda hem karayolu hem de havayolu taşımacılığında insan faktörü ve insan faktörüne etki eden bireysel, süpervizyonsal ve kurumsal psikolojik faktörler araştırılmaktadır.

Çalışmalar:

  • Yaya tutum ve davranışları arasındaki ilişkinin incelenmesi
  • Ticari havayolu pilotlarında kurum güvenlik iklimi, risk algısı, kontrol odağı, ekip kaynak yönetimi ve pilot davranışları arasındaki ilişkinin incelenmesi
  • Ticari havayolu pilotlarında yorgunluk, ekip-kaynak yönetimi davranışları ve pilot davranışları arasındaki ilişkinin incelenmesi 
Araştırmacılar
  • Araş. Gör. Gizem Serin
İlgili Dersler
  • PSİ 210 Sosyal Psikoloji
  • PSİ 320 Bilişsel Psikoloji
  • PSİ 473 Trafik ve Ulaşım Psikolojisinde Araştırma Yöntemleri

Trafik İklimi ve Sürücü Davranışları

Her yıl 1,35 milyon insan trafik kazalarına bağlı olarak hayatını kaybetmektedir. İstatistikler, trafik kazalarında bölgesel farklılıkları göstermektedir. Benzer bir şekilde, sürücü davranışlarında da bölgesel farklılıklar bulunmaktadır.  Bir ülkedeki trafik ortamının sürücü davranışlarını etkilediği ve sürücü davranışları arasındaki farklılıkların ülkeler arasındaki trafik iklimi farklılığına bağlı olabileceği düşünülmektedir. Trafik iklimi, yol kullanıcılarının belirli bir bölgede ve zamanda trafik bağlamına yönelik algı ve tutumları olarak tanımlanmaktadır. Trafik iklimi üç ana başlık altında incelenmektedir: dışsal duygu talepleri, işlevsellik, ve içsel gereksinimler. Dışsal duygu talepleri, yol kullanıcıları tarafından trafikte yaşanılan duygusal katılım ile ilgilidir. İşlevsellik boyutu işlevsel bir trafik sistemi için gerekli güvenlik ve hareketlilik özellikleriyle ilişkilidir. İçsel gereksinimler ise trafiğe katılım için gerekli olan becerileri içermektedir. Yol kullanıcılarının trafik iklimini nasıl kavramsallaştırdığını anlayabilmek için hem örtük ölçümler hem de beyana dayalı ölçümler kullanılmaktadır. Yapılan çalışmalar, algılanan trafik iklimi ile sürücü davranışları arasındaki ilişkilerin ülkeler arasında benzerlikler olduğu gibi, farklılıklar da gösterdiğine işaret etmektedir. İleriki çalışmalarda bahsedilen ilişki farklı yol kullanıcıları için de araştırılacaktır.

 

Araştırmacılar
  • Doç. Dr. Yeşim Üzümcüoğlu Zihni
İlgili Dersler
  • PSİ 473 Trafik ve Ulaşım Psikolojisinde Araştırma Yöntemleri